BORÇLAR HUKUKU
Borçlar Kanunundan kaynaklanan borç ilişkilerine yönelik uyuşmazlıkların çözümü başta olmak üzere; sözleşmelerin hazırlanması, satış sözleşmelerinden oluşan hakların takibi, alacak, maddi ve manevi tazminat davaları, tahliye davaları, kira tespiti ve kira bedelinin artırımı davaları konularında çalışmaktayız.
MALPRAKTİS DAVALARI
MALPRAKTİS (DOKTOR HATASI) NEDİR?
- borçlar hukuku avukatı
Genel bir tanımlama yapılacak olursa hatalı tıbbi uygulama (malpraktis), hatalı davranış veya görev ihmali sonucu bir yaralanmaya ya da zarara yol açmaktır.
Dünya Tabipler Birliği’nin 1992 yılında yapılan 44. Genel Kurulu’nda kabul edilen bildirgesine göre; Tıbbi Malpraktis ( hatalı Tıbbi Uygulama) “hekimin tedavi sırasında standart uygulamayı yapmaması, beceri eksikliği veya hastaya tedavi vermemesi ile oluşan zarar” şeklinde tanımlanmış, malpraktisin tıbbi bakım ve tedavi sırasında görülen ve hekimin hatası olmayan durumlardan (komplikasyon) ayırt edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Hekimlerin hastanın zararına sonuçlanan tıbbi müdahalelerinde (yanlış teşhis yahut yanlış tedavide) kusurunun olup olmamasına göre sorumluluğunun doğacağından bahsetmek mümkündür.
MALPRAKTİSİN TÜRLERİ
- borçlar hukuku avukatı
Tıbbi hatalar tedavi süreci öncesinden başlayıp tedavi süresinde veya tedavi sonrasında ortaya çıkabilir.
Sağlık Hizmeti Sürecine İlişkin Tıbbi Hatalar
• Teşhis Hatası
Hekimin teşhiste başarılı olma yükümlülüğü bulunmaktadır. Önemli olan hekimin uzmanlığının ve hastalığın gerektirdiği biçimde hareket etmesidir
• Tedavi ve Tedavi Sonrası Yükümlülüklerin İhlali
Tedavi sürecinde hekimden beklenen tedaviyi tıp biliminin verilerine uygun olarak yapmasıdır. Bazen teşhis doğru olsa bile hekimin uyguladığı tedavi geçerli tıbbi bilgiler ışığında uygunsuz ya da yetersiz olabilir. Bazen de uygulanan tedavi metodu tümüyle yanlıştır. Yargıtay kararlarına yansıyan tedavi hatalarına örnek olarak, hekimin uzmanlık alanından olmayan cihazı kullanarak tedavi yapması, hekimin acil servise gelen hastaya başka bir sağlık mensubu arkadaşına telefonla talimat vererek tedavi yaptırması, hekimin test yapmadan penisilin uygulaması verilebilir.
• Sağlık Kurumunun ve Tedavi Hizmetinin Organizasyonuna İlişkin Hatalar
Hastanede gerçekleşen tıbbi müdahaleden hastane yönetimi birinci derece sorumludur. Bu anlamda hastalığın teşhis ve tedavisi için gerekli olan yeterli uzmanlar, donanımlı ameliyathanesi, teknik cihazlar, acil hallerde hastanın bir başka kuruma naklini sağlayacak gerekli ekipmanlar vb. birçok hizmet hastane bünyesinde mevcut olmalıdır.
• Hekimin Tedaviden Kaçınması veya Tedaviyi Geciktirmesi
Hekimin hukuken tıbbi yardım yardım yükümlülüğü bulunduğu halde yardımdan kaçınması veya yardımı geciktirmesi de tıbbi hata sayılır. Bu tıbbi hata türü, hukuki yönden sözleşmeye aykırılık veya haksız fiil teşkil edecekken, ceza hukuku bağlamında ise hekimin ihmalinin türüne göre kast ya da taksire dayanan cezai sorumluluğu gündeme gelecektir.
MALPRAKTİS DAVASI NASIL AÇILIR ?
- borçlar hukuku avukatı
Yukarda da tanımlandığı üzere hekimin hastaya karşı tedavi sırasında standart uygulamayı yapmaması, beceri eksikliği veya hastaya tedavi vermemesi ile oluşan zarar sonucunda hasta, hekimin sorumluluğuna giderek ilgili yetkili ve görevli mahkemede tazminat davası açabilecektir. Bununla birlikte hekimin cezai sorumluluğunu gerektirecek davranışlarında savcılığa suç duyurusunda bulunabilecektir.
• Malpraktis davalarında yetkili ve görevli mahkeme neresidir?
- borçlar hukuku avukatı
- Kamu hastanelerinde çalışan doktorlara karşı doğrudan doğruya tazminat davası açılması mümkün değildir. İdare aleyhine ve genel görevli idare mahkemesinde dava açılacak, eğer hekimin kişisel kusuru tespit edilirse, idare hekime, kusuru oranında Asliye Hukuk Mahkemesinde rücu davası açabilecektir.
- Özelde çalışan doktorlar aleyhine doğrudan dava açılabilmektedir. Özelde çalışan doktorlar aleyhine tıbbi kötü uygulama nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davaları, adli yargının görev alanına girmekte ve asliye hukuk mahkemelerinde görülmektedir. Uygulamada, genellikle hem hekim hem de çalışılan özel hastane aleyhine birlikte dava açılmaktadır.
- Vekâlet ve eser sözleşmesine dayalı tıbbi müdahalelerdeki uyuşmazlıklar Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındadır. (Tüketici İşlemi) ve bu davalar tüketici mahkemelerinde görülecektir.
- Yetkili mahkeme: Davanın açıldığı tarihte davalının yerleşim yeri mahkemesidir.
• Malpraktis (Doktor Hatası) davalarında zamanaşımı süreleri
- borçlar hukuku avukatı
Doktor – Hasta – Vekalet sözleşmesi ve 5 yıllık zamanaşımına tabidir.
Hasta – Hastane – Hizmet Sözleşmesi ve 10 yıllık zamanaşımına tabidir.
Taksirli suç teşkil etmesi durumunda daha uzun olan ceza zamanaşımı süresi uygulanmaktadır.
MALPRAKTİS DAVALARINDA KİMLER SORUMLU TUTULABİLİR?
- borçlar hukuku avukatı
Kanunlardaki düzenlemeler emredici norm niteliğinde olduğundan bireyin –acil durumlar hariç- olmak üzere bireyin hekim ve ya sağlık personeli dışında bir kimseye tedavi yetkisi vermesi geçersizdir.
Bununla birlikte 1219 sayılı Kanun’a göre tıbbi müdahalede bulunabilecek kişiler, hekimler, diş hekimleri, ebeler, sağlık memurları, sünnetçiler ve hastabakıcı hemşirelerdir. Bu kişilerin nitelikleri, görevleri, bu ünvana sahip olma şartları kanunda düzenlenmiştir. Dolayısıyla köyde doğum yaptırdığı için ebe olarak tanınan bir kişinin yaptırdığı müdahale ile eczacının akıtma yapması hallerindeki müdahale hukuka aykırı tıbbi müdahale olacaktır.
Öğrencilerin ise tıbbi müdahalede bulunabilmesi belli şartlar altında mümkündür. Bu şartlar Doktorluk, Hemşirelik, Ebelik, Diş Hekimliği, Veterinerlik, Eczacılık ve Mimarlık Programlarının Asgari Eğitim Koşullarının Belirlenmesine Dair Yönetmelik’te sayılmıştır.
Özel Hastanelerde doktor hatasından dolayı kimler sorumlu tutulabilir ve kimlere dava açılabilir? - borçlar hukuku avukatı
Özel hastanelerde sözleşme ilişkisi hastane ile hasta arasında kurulmuş olur. Tedaviyi yürüten hekim veya yardımcı personel sözleşmenin tarafı olmadığından hasta doğrudan hastane ile muhatap olur. Hekim ise hastane adına hastaya tedavi hizmeti sunan kişi yani TBK m.116’daki tanımıyla ‘ifa yardımcısı’ konumundadır. Hastane ise hekimin hatalı tıbbi uygulamasından ötürü ifa yardımcısının davranışlarından kusursuz olarak sorumlu olur.
Kamu Hastanelerinde doktor hatasından dolayı kimler sorumlu tutulabilir ve kimlere dava açılabilir? - borçlar hukuku avukatı
Kamu hastanelerinde yapılan tıbbi müdahale ve bakım hizmeti yüzünden zarar gören kişi, öncelikle devleti veya ilgili kamu tüzel kişisini dava edebilecek; davacıya tazminat ödemek zorunda kalan devlet de ilgili personele rücu edebilecektir. Ancak hizmet kusuru dışında, kamu görevlisi olmasına karşın hekimin veya herhangi bir hastane personelinin haksız eylem niteliğinde “görevden ayrılabilir kişisel kusuru” varsa, haklarında doğrudan “adli yargı” yerinde dava açılabilmektedir.
MALPRAKTİS (DOKTOR HATASI) DAVALARINDA KARŞI TARAFTAN İSTENEBİLECEK TAZMİNAT TÜRLERİ VE ZARARLAR
- borçlar hukuku avukatı
Maddi Tazminat
Söz konusu bu davalarda zararın ispat edilmesi hastaya (davacıya) düşmektedir. Ancak, zararın tayin edilmesi mümkün değilse, hâkim takdir yetkisini kullanarak zararı belirleyecektir.
Ölüm halinde, defin masrafları, ölüm hemen meydana gelmemiş ise tedavi giderleri ile çalışmamaktan doğan zararlar istenebilecektir. Ölen kişiden sürekli ve düzenli olarak yardım gören kişiler, ölüm meydana gelmeseydi şartlara göre yardım devam edecekse destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler. Bunlar ölen kişinin eşi, çocukları vs. olabilir.
Cismani zarar söz konusu olduğunda ise, tedavi masrafları, çalışma gücünün yok olmasından ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar talep edilebilecektir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, cismani zarar nedeniyle tazminat talep etme hakkının sadece hastaya ait olduğudur.
Manevi Tazminat
Manevi zarar için kişinin sağlığında istenmeyen durumun gerçekleşmiş olması yeterlidir.
ilgili madde hükmünde, hastanın ölümü halinde ailesinin de manevi tazminat talep edebileceği düzenlenmiştir. Hastanın veya gerekli şartlar gerçekleştiğinde ailesinin, hatalı tıbbi müdahaleden dolayı acı, elem, üzüntü çekmesi halinde manevi tazminat olarak uygun miktarda paranın talep edilmesi mümkün olacaktır.
MALPRAKTİS (DOKTOR HATASI) DAVALARINDA TAZMİNAT SORUMLULUĞUNUN DOĞMASI İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR NELERDİR?
- borçlar hukuku avukatı
Hasta ile hekim veya sağlık kuruluşu arasındaki ilişkinin kuruluş biçimi nasıl olursa olsun, bir sorumluluğun doğması için şu koşulların oluşması gerekir:
1)İlliyet bağı :
Açık veya örtülü bir sözleşme ilişkisi kurulmuş olmalı ya da sözleşme dışı bir eylem bulunmalıdır.
2)Eylem:
Tanı ve tedavide yanlış yapılmış, bilerek veya bilmeyerek kişilere zarar verilmiş, tıp biliminin gerekleri yeterince yerine getirilmemiş, yüksek özen gösterilmemiş, hasta aydınlatılmamış ve onamı alınmamış, meslek kurallarına uyulmamış olmalıdır.
Ayrıca, hekimlik mesleğinin “kamusal niteliği gereği, zorunlu durumlarda gerekli sağlık hizmeti verilmemiş, hastaya veya ağır yaralıya ilk yardım yapılmamış; bütün bunlardan başka hekimlik mesleği kullanılarak yasalara aykırı işlere karışılmış olmalıdır.
3)Zarar:
Hekim veya sağlık personeli ya da sağlık kuruluşu tarafından hukuka aykırı biçimde bir zarar verilmiş bulunmalıdır.
4)Kusur:
Hekimin, sağlık personelinin, sağlık kuruluşunun kusura dayalı yüksek özen sorumluluğu veya ağırlaştırılmış kusur sorumluluğu; hukuka aykırı haksız ya da suç sayılır eylemi saptanmış bulunmalıdır.
5)Nedensellik bağı:
Hekimin, sağlık personelinin, sağlık kuruluşunun hukuka aykırı, haksız veya suç sayılır eylemi, savsaması, özensizliği ile kişilerin uğradığı zarar arasında nedensellik bağı kurulabilmelidir.
Bu beş unsurun birlikte gerçekleşmesi halinde, hekimin tazminat sorumluluğu gündeme gelebilecektir. Buna karşılık, beş unsurdan birinin bile eksik olması durumunda ise hekim hakkında tazminata hükmedilebilmesi söz konusu olmayacaktır.
Burada önemle üzerinde durulması gereken esas unsur, kusur kavramıdır. Çünkü kusur yoksa hekimin sorumluluğundan bahsetmek mümkün değildir. Örneğin, önlenmesi imkânsız olan bir sonuç sebebiyle hekimin kusurundan bahsedilemeyeceği için hekimler sorumlu tutulamayacaktır.
MALPRAKTİS TAZMİNAT DAVASI AÇILMADAN ÖNCE ARABULUCULUĞA BAŞVURU ZORUNLU MUDUR?
- borçlar hukuku avukatı
28.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Hukuk Muhakemeleri Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile Tüketici Mahkemesi’nin görev alanına giren uyuşmazlıklarda arabuluculuk dava şartı halinde getirildi. Malpraktis iddiası ile hastane ve/veya hekim aleyhine açılan tazminat davaları da Tüketici Mahkemeleri’nde görüldüğünden dolayı artık malpraktis nedeniyle tazminat davası açmadan önce arabulucuya başvuru zorunlu hale gelmiş oldu.
Belirtmek gerekir ki; arabulucuya başvuru şartı Tüketici Mahkemelerinde görülen davalar için geçerli olduğundan kamu hastanesi aleyhine idare mahkemelerinde açılacak olan davalar için arabuluculuk dava şartı değildir.
Stj. Av. Nimet ÇINAR
Anadolu Yakası Borçlar Hukuku Avukatı
Saritasli Hukuk Bürosu olarak; uzman Avukat kadromuz ile Anadolu Yakası’nda bulunan Acıbadem, Ataşehir, Kadıköy, Kartal, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sultanbeyli, Tuzla, Ümraniye, Üsküdar, Beykoz gibi öne çıkan ilçelerden yüzlerce borçlar hukuku alanında avukat arayan kişilere vekillik hizmeti vermekteyiz.
Avukatlarımız Sorularınızı Bekliyor. Alanında uzman bir avukat ile çalışmak sizin avantajınıza olacaktır. Detaylı Bilgi Almak İçin 0 216 441 06 07 telefon numaramızdan ve
[email protected] mail adresimizden ulaşabilirsiniz.
DİĞER HİZMETLERİMİZ